Google Arama Motoru

16 Ekim 2010 Cumartesi

Diz Ağrısı (Köpek Balığı Kıkırdağı Kapsül)

 
Diz ağrıları sıklıkla dizin uzun süre fleksiyonda kalması nedeniyle başlar. Yani dizlerin üzerine oturulması diz ağrısını en çok tetikleyen nedenlerden biridir.


“Dizimden sesler geliyor, dokunduğumda gıcırtı hissediyorum” şikayetleri yaygındır.

Bu durumda Ortopedi bölümüne gitmeniz tavsiye edilir.

Diz ağrısının bir diğer nedeni de kondromalazi patella adı verilen halk arasında da kıkırdak erimesi olarak bilinen hastalıktır. Bu hastalıkta dizler üzerine fazla oturulmaması gerekmektedir. Ortopedi doktorunun önereceği ilaçlar dışında son dönemde popüleritesi artan bir yöntem de köpekbalığı kıkırdağı kremi uygulamasıdır.

Daha kolay bir yöntem tavsiye edilecek olunursa o da şöyledir;

4 bardak suya 3 çorba kaşığı papatya konulur, 15 dakika kaynadıktan sonra süzülür. Ağrıyan yerler bu suyla ovulur.

Ağız Kokusu

Tıp dilinde halitosis olarak bilinen nefes kokusu genellikle hazımsızlık, asitli içecekler, ilaçlar, çürük dişler, ağız içi yaralar ve kusma gibi birçok nedenden ortaya çıkar.


Diğer nedenler;

Şeker hastalığı

Kansızlık

Diş eti hastalıkları
Ateşli hastalıklar

Sinüs hastalıkları

Mevsim hastalıkları.

Ağız kokusunda öncelikle dikkat edilmesi gereken unsur ağız temizliğidir. Diş araları diş ipiyle temizlenmeli ve bakteri çoğalımı engellenmelidir.

Bunun dışında bir bardak ılık su içerisine 1 tatlı kaşığı bal ilave edilerek içilmelidir.

15 Ekim 2010 Cuma

Nasır Tedavisi

El veya ayağın aşırı yük binmelerine maruz kalması sonucu oluşan üst derinin kalınlaşıp sertleşmesi halidir. Özellikle düztabanlık, dışa basma ya da eksik parmak deformitelerinde görülür. Sıkı ayakkabı, topuklu ve sayası dar ayakkabı kullanımı da nasırın oluşma sebepleri arasında yer alır.


Nasır tedavisinde öncelikle düşünülmesi gereken “Doğru ayakkabı kullanıyor muyum?” olmalıdır. Ayakta içe basma gibi problemler mevcutsa Ortopediste görünülmelidir.

Kısa zamanda nasırdan kurtulmak için nasır üzerine hergün bir dilim limon konulmalıdır. Kısa süreli çözüm sağlanabilir bu şekilde. Fakat çıkan nasır yerine tekrar çıkacağından Ortopedi bölümünün tavsiye ettiği kişiye özel tabanlık kullanılmalıdır.

Nasır bandı çok önerilmeyen bir yöntemdir. Nasırlı dokuyu sadece yumuşatır fakat tamamen ortadan kaldırmaz. Bununla birlikte sağlıklı dokuya da zarar verir.

29 Eylül 2010 Çarşamba

Hemofili

Hemofili Nedir?


Genellikle kalıtsal, protein eksikliği ya da yokluğu nedeniyle oluşan kanda pıhtılaşma sorunudur.

Bu nedenle hemofili hastalarında vücut içi ya da vücut dışı herhangi ciddi bir travma oluştuğunda pıhtılaşmanın sağlanması için tıbbi müdahale gerekebilir.

Belirtileri Nelerdir?

Bebeklerde hemofili kolay anlaşılmayabilir. Genellikle yürümeye başladıktan sonra kendini belli eden bir hastalıktır. Hafif darbelerde bile hematom veya büyük morluklar en belirgin belirtileridir.

Tedavisi Nedir?

Hemofili genellikle kalıtsal olduğundan henüz kesin bir çözümü bulunmamaktadır. Tedavisi ömür boyu sürebilir. Teşhis erken konulduğu takdirde belirli aralıkla enjeksiyon tedavisi uygulanır. Fakat bu kalıcı bir tedavi yöntemi değildir.

Bunun dışında hemofili hastalarının yapması gerekenler de vardır. İleri derecede hemofili hastası değilseniz yüzme ve yürüyüş en uygun spordur.

Ayak Terlemesi ve Adaçayı

Ayakların normalden fazla terlemesi genellikle ter bezlerinin aşırı çalışmasından kaynaklanır. Doktor tavsiyesi dışında adaçayı kullanılarak çözüme ulaşılabilir. Adaçayını kaynatıp ılıdıktan ayak banyosu yapın.

7 Eylül 2010 Salı

Dişlerini Fırçalamayan Kalpten Gidiyor


İngiliz bilim adamlarının araştırmalarına göre diş çürümesine ve diş eti kanamasına neden olan bakteriler, kalp hastalıkları riskinin artırdığı ortaya çıktı.


Bakteriler dolaşım sistemine girerek kan pıhtıları oluşturuyor. Bakterilenen kan beyne ve kalbe gitmiyor. Bu da kalp krizi riskini artırıyor. Bu riskleri ortadan kaldırmak çok kolay. Diş ipi kullanın ve dişlerinizi fırçalayın.

6 Eylül 2010 Pazartesi

Bademcik İltihabı (Şifalı Bitkilerle Tedavi)

Bademciklerin iltihaplanmasına tıpta verilen isim tonsilittir.

Bademcikler yutkunma sırasında ağrı yapar. Hastada kırıklık, vücut ağrıları, baş ağrısı görülür. Bademcik iltihabı tedavi edilmezse orta kulak iltihabı, romatizma ve kalp hastalıklarına neden olabilmektedir.

Boğaz ağrısını geçirmek için gerekli malzeme: tentürdiyot ve su.

Hazırlanış tavsiyesi olarak: bir bardak suya 5 damla tentürdiyor katıp karıştırın. Bu suyla gargara yapın.

Basur

Basur Nedir?

Kalın bağırsakta bulunan siyah kan damarlarının şişme ve kanaması olarak bilinir. Tıp dilinde hemoroid adı verilir.

Basurun Oluşmasındaki Nedenler Nelerdir?

*Kabızlık, hamilelik, obezite, soğuk yerlerde oturma, alkol alışkanlığı ve bağırsaklardaki bazı hastalıklar.

Basur ikiye ayrılır: İç Basur, Dış Basur

İç Basur: Makatın içinde meydana gelen basurlara verilen isimdir.

Dış Basur: makatın dışında bulunan küçük, yuvarlak eflatuni renkteki tümörlerdir.

Basuru geçirmekteki öncelikli uygulama kabızı geçirmek olmalıdır. Kabız giderici sakıza bakınız.

Tedavi için doğal yöntem olarak gereken malzemeler: papatya, su.

Hazırlanışı: 4 su bardağı suya bir avuç papatya koyup, kaynatın. Suyunu süzüp süzülen su ile basur tümörlerini yıkayın.

5 Eylül 2010 Pazar

Glokom (Göz Tansiyonu)

Glokom kelime anlamı olarak göz tansiyonu demektir. Kendisini kolayca belli etmeyen sinsi bir hastalıktır. Glokom yalnızca yaşlılarda değil hemen her yaş grubunda görebilir.


Kendisini belli etmeyen bir hastalık olduğu için yılda bir defa mutlaka göz muayenesi yapılmalıdır.

Peki Sebepleri Nelerdir?

Gözde bulunan sıvının birikmesi fakat boşalmamasıyla belli bir basınç oluşur. Bu basınç da göz tansiyonunu yükseltir.

Belirtileri Nelerdir?

Bilhassa sabah saatlerinde baş ağrıması,

Televizyon izlerden, bilgisayar başındayken oluşan ağrılar,

Geceleri ışık çevresinde görülen yuvarlaklar,

Zaman zaman bulanık görme.

Glokom (göz tansiyonu)nu tetikleyen sebepler arasında ileri yaş, miyop, hipermetrop, migren ve genetik faktörler bulunmaktadır.

Mutlaka yılda bir kez belki iki kez göz muayenesiyle erken teşhis edilebilir.

2 Eylül 2010 Perşembe

Yeşil Çay Göz Sağlığına İyi Geliyor

Hong Kong’ta hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalara göre yeşil çay içerisinde bulunan kateşinlerin göze iyi geldiği öğrenildi. Kateşinler stresi azaltır ve güçlü antioksidan etkisi gösterir.


Hayvanlara verilen yeşil çayın yaklaşık 20 saat sonra hayvanların gözlerindeki antioksidatif stresin azaldığını göstermiştir. Bilgi Journal of Agricultural an Food Chemistry kaynaklıdır.

Peki yeşil çay nasıl yapılır? Yeşil çay normal çay gibi demlenerek yapılabilir.

1 Eylül 2010 Çarşamba

Bebeklerde Düztabanlık

Yapılan araştırmalara göre her bin çocuktan bir düztabandır. Esasen her insan düztaban doğar. Yani bebeklerin tabanlarının düz olması gayet doğaldır. Evhama kapılmamalıdır.


Yürümeye başlayan çocuklara ilk adım ayakkabısı giydirmek son derece yanlıştır. Bu tür ayakkabılar düztabanlığı engellemez, bilinenin aksine ayağın anatomisini bozar.

Ayakkabı Ne Zaman Giydirilmelidir?

Çocuk kendi kendine ayağa kalkabilme yeteneği kazandığında uygun zaman gelmiş demektir.

Nasıl Ayakkabılar Giydirilmelidir?

Hareketini engellemeyecek kadar altı yumuşak, önü kapalı, arkası yüksek bir ayakkabı olabilir.

Ortezler




Bel Kemerli Uzun Yürüme Ortezi: kalça, diz, ayak bileği ve ayağı içine alan ortezdir.


AFO: ayak, ayak bileği ortezidir. Kısa yürüme ortezi olarak da bilinir.

PTB Ortezi: Ağırlığı diz kapağının altından taşıyan ortezdir. Genellikle baldır kemiklerindeki kırıklarda kullanılır.

31 Ağustos 2010 Salı

Neden Balık Yemeliyiz?

Bir Karadenizli olarak gece su içmeye kalktığımda, sabah kahvaltıda, her acıktığımda balık (hamsi) yiyebilen birisi olarak neden balık yememiz gerektiğinden bahsetmek istiyorum:)


Beynin en büyük gıdalarındandır balık. Haftada iki kez balık tüketilmesi gerektiğini biliyoruz. Bu yüzden de diyetlere balık mutlaka eklenmelidir.

Balığın içerisinde bulunan Omega-3 ana sayfadalarından biri de arter tıkanmasını önlemesidir.

Vücut iltihaplamanmasını azaltır.

Artrit ve artrite yakalanması riskini azaltır.

Bu arada Omega-3 en fazla somon, ton balığı ve alabalıkta bulunmaktadır.

arter tıkanmasını önlemek istiyorsanız ve et yemek istiyorsanız, üzgünüz balık etine yönlenmelisiniz. Çünkü balıkta doymamış yağ bulunmaktadır.

Taze balık ihtiyacımız olan aminoasitleri içerir. Kilo vermede önemli etkisi olan balık metabolizmayı hızlandırmaktadır.

Mevsimi de yaklaşırken konserve balıklardan uzak durulması gerektiğini söylemek istiyorum.

Kanser ve Lifli Gıdalar

Kanserle ilgili yapılan çalışmalarda, lifli gıdaların tüketimi kanserin oluşma riskini önemli ölçüde düşürdüğü görülmüştür.


Çözünmez lifli gıdalar suyu emerek gaitanın(dışkı) yumuşamasına ve kalınbağırsakta daha yumuşak hale gelmesine neden olur ve bağırsakların günde bir kez boşalmasına olanak sağlar. Böylece vücutta kanserojen maddelerin daha az kalmasına neden olur.

Günlük olarak 20-25 gram lifli gıda tüketilmesi gerekmektedir.

Peki çözünmez lifli gıdalar hangileridir? Buğday unu, buğday kepeği, kabuklu yiyecekler, ve çeşitli sebzelerdir.

30 Ağustos 2010 Pazartesi

Menopoz Sırasında Diyet Önerileri Nelerdir?

Menopoz dönemindeki kadınlarda obezite kalsiyum eksikliği, kansızlık ve diğer beslenme bozuklukları yaygındır. Doğal tedavi menopoz süresince aşağıdaki şekilde beslenmede farklılaştırmayı önerir.


Alınan Toplam Kalori: Kilonuzu kontrol etmek için aldığınız yağı azaltmalı daha fazla sebze ve meyve tüketmelisiniz. Obezseniz kontrol altına almalısınız. Sadece diyet fazla kiloyu kontrol almak için yeterli değildir. Aynı zamanda düzenli egzersiz yapmanız gerekir.

Oruç tutmak: Haftada bir gün sıvı alarak oruç tutmanız ve kilonuzu kontrol altında tutmanız, sindirim sisteminizin sağlığı yararlıdır.

Sebzeler: Brokoli, brüksel lahanası, lahana, karnabahar, şalgam, turp ve tere gibi besinleri daha çok tüketmelisiniz. Çünkü bunlar koruyucu etmenler içerir. Bu koruyucu etmenler bazı enzimlerin üretimini artırarak, menopoz sırasında azalan hormonların olumsuz etkilerini giderir.

Vitaminler: D vitamini, E vitamini ve kalsiyum eksikliğini önlemek için sebze, meyve ve süt tüketimini artırmalısınız.

Alkol, sigara, kahve ve çay tüketiminden kaçının: Kahve, çay vücuttan kalsiyum atılmasına neden olur. Kemik erimesi riskini artırır.

Demir Alımının Azaltılması: Doğal tedaviye göre, menopozdan sonra vücutta demir birikir. Çünkü menstrüasyon sırasında demir kaybı oluşmaz. Vücuttaki fazla demirin olumsuz etkilerinden kurtulmak için beslenmenizde demir kaynaklarından, özellikle et yemekten kaçınmanız gerekir. Sebze, tahıl ve baklagilleri yemeye devam etmelisiniz.

Tatlı Patates: Österopozun önlenmesine ve kadınlık hormonlarının normal dengesini korumaya yardımcı olur.

Yukarıdaki ilave olarak; doğal tedavi, menopoz sorunlarını kontrol altına alabilmek için düzenli olarak trekking gibi ev dışı aktiviteleri önemle tavsiye eder.

Blogger Hızlı İndex!

Son zamanlarda sık karşılaşıyorum bu sorunla. Blogspot geç indexleme sorunu, yeni açtığım blogum indexlenmiyor şeklinde başlıklar altında okuduğum can sıkıcı sorunu çözmek için kendi yöntemimi söylemek istiyorum.


Google bana kıyak geçmediğine göre size söylediklerim işinize yarayacaktır. Yani işe yaramasını umut ediyorum.

1. Gün 3 özgün içerik girdim hit kazandıran sitelere üye oldum.

2. Gün bir özgün içerik girdim ve şuradan ping attım.

3. Gün tekrar ping attım, Google'a ekledim ve 3 içerik girdim.

4. Gün 3 özgün içerik girdim ve Google ilk defa blogumu 5. günde indexledi.

Daha sonra da blogumu sürekli olarak güncel tuttum. Zaman zaman günde iki yazı yazdım.

Sitemap göndermedim ve sonuç olarak yazdığım yazı en geç 40 saniyede indexleniyor.

29 Ağustos 2010 Pazar

Baskalarini Nasil Hipnotize Edersiniz?

Hipnotize etmeye çalıştığınız kişinin size çok güvenmesi gerekir. Aslında tüm hipnozların kendi kendine gerçekleştirildiği dikkate almak gerekir.


Eğer kişi zihniyle tamamen teslim olmadıysa bilinçli zihin karışacak ve gevşeme evresinde engellere yol açacaktır ve hipnoz aşaması yaşanmayacaktır. Başarıya ulaşmak için hipnoz yapan tarafından ön rızayı kapsayacak şekilde birçok iyi niyet egzersizi yapılmalıdır.

Erkek hipnotist için bir başka zorluk bir kadını hipnotize ederken oluşabilir; bu durumda bir başka kadının daha odada olması iyi olacaktır.

Hipnoza girmeden kişinin kafasındaki korku şüphelerin tamamı giderilmelidir. Böyleyece daha iyi gevşeme sağlanacaktır.

• Sessiz bir yer seçin ve kimsenin rahatsız etmeyeceğinden emin olun.

• Derin nefesler almasını söyleyin. “3 kere derin nefes al, kendini gevşemiş ve daha sakin hissedeceksin” deyin.

• Hipnotistin ses tonu yumuşak olmalı ve emir tonunda olmamalıdır ki gevşemeye yardımcı olabilsin.

o Şimdi bacaklarınız ve ayak parmaklarınız gevşiyor,

o Şimdi çeneniz gevşiyor,

o Şimdi karnınız gevşiyor,

o Şimdi göğsünüz gevşiyor,

o Şimdi boyun kaslarınız gevşiyor,

o Şimdi çene kaslarınız gevşiyor.

• Kendinizi merdivenin tepesinde oturuyor olarak hayal edin ve her adımda gevşeyerek adım adım aşağıya inin. “

• 10’dan geriye doğru yavaş yavaş sayın. “1e ulaştığınızda kendinizi tamamen gevşemiş hissedeceksiniz, o kadar gevşeyeceksiniz ki isteseniz de hareket ettiremeyeceksiniz.” Bu aşama birinci aşamadır.

• “Şimdi kendini en sevdiğin ve kendini rahat, huzur ve sükunet halinde hissettiğin yerde hissediyorsun.” Yavaş sesle bulunduğunuz yeri tarifleyin . Sesiniz yumuşak olsun. “Çevresinde tepeler olan bir yerdesiniz. Kuşlar cıvıldıyor, her yer yemyeşil. Şimdi çiçekleri ve temiz havayı koklayın. Hayal gücünüzün oluşturduğu bu manzaradan çok büyük keyif alıyorsunuz.

• Hayal ettiğiniz bu görüntüye bir anahtar sözcük ekleyin. Herhangi bir zamanda da gevşemek istediğinizde gözlerinizi kapatın ve 3 kere derin nefes alın ve anahtar sözcüğünüzü söyleyin.



Bu sözcükle bilinç altına inecek ve istediğinizde orada kalacaksınız. Sözcüğü 3-5 kez tekrarlamanız bilinç altınızın mesajı almasını sağlayacaktır.

• Ardından “Seni bu görüntüyle istediğin kadar yalnız kalman için bırakıyorum ve 5 dakika sessiz kalıyorum.” Deyin. Trans halindeki kişi, zaman kavramını kaybedecektir. Verilen zamanın sonunda durumu geri çevirebilirsiniz.

• Transta daha derinlere gitmek için “Şimdi her aldığınız nefeste daha ve daha derin transa geçiyorsunuz.” Diyebilirsiniz.

Böyleyece 2. ve 3. Hipnoz aşamalarına geçebilir ve faydalı önerilerde bulunabilirsiniz. Böylece bilinçaltında daha derine ve daha derine inilir.

• Kişiye “Şimdi elini kaldır ve elin çok ağır sen onu taşıyamıyorsun, kaldırmaya çalıştıkça daha da ağırlaşıyor.” Diyebilirsiniz.

Eğer çok derin trans halindeyse hipnozdaki kişi hareket edemeyecektir. Herkesi hipnotize etmek her zaman kolay olmayabilir. Bu kişinin kendini ne kadar rahat bıraktığıyla da bağlantılıdır. Kendine güven ve hipnotistin zor insanlar uğraşabilme deneyimi de önemlidir ve kişiyle bağlantılı olarak farklılıklar oluşabilir.

Bu aşamada tüm pozitif yönlendirmeler verilebilir.

• Hipnozdan çıkarmak için; “3’e kadar sayacağım ve yenilenmiş, canlanmış ve enerji dolmuş hissedeceksiniz.

1. Yavaşça çıkıyorsunuz.

2. Çıkıyorsunuz.

3. Tamamen uyanıyorsunuz.

• Bazıları için yukarıdaki sözcükleri tekrarladıktan sonra trans halinde çıkmak çok zor olabilir. Ancak paniğe neden yoktur. Bazı hipnotistler kendi kendilerine bırakırlar. Çok nadiren hipnozdan çıkamama durumu olabilir. Bu durumda “Gevşeme pozisyonundan çok hoşlandın, eğer istersen ilerde bu durumu asla gerçekleştiremezsin, ben bu güce sahibim ve sen bunu bilmiyorsun.” Bunu inanarak söyleyin.

Daha önce de açıkladığımız gibi hipnoz halindeki insanlar istemli ya da istemsiz bir şey yapmazlar ve hipnozdan emir vererek birden bire emir vererek çıkabilirsiniz.

Daha iyi gevşeyebilmek için müzik kullanmak faydalı olabilir.

Menopozla Nasil Bas Edilir?

Doğal tedaviye göre kadınların çoğu menopoz sırasında uzun süreli ve çok yoğun menstrüasyon yaşarlar. Bu da kansızlığa ve vücudun zayıf düşmesine yol açar. Öncelik, menopoz sırasında fazla kanamayı kontrol altına almaya verilmelidir. Normal kanama varsa, ancak menstrüasyon uzun sürüyorsa, üç günlük kanamadan sonra tedavi önlemleri alınması gerekir.


Doğal Tedavi yoğun menstrüasyonu kontrol altına almak için aşağıdaki önlemleri önerir:

Buz Kompresi: Pamuklu bir gibi soğuk suya batırın ve her saat başı 10-15 dakika, menstrüasyon durana kadar üreme organlarının bulunduğu bölgeye koyun.

Soğuk Ayak Banyosu: Ayaklarınızı baldırınıza kadar her gün üç kez 5-7 dakika soğuk suda tutun. Daha etkili olması için suya buz parçaları atabilirsiniz.

Soğuk Duş: Sırtınızın alt kısmı için 2-3 kez, 3-4 dakika, kanama durana kadar soğuk duş alın.

Kalça Banyosu: Kanama durduktan sonra iki kez 15’er dakika kalça banyosu yapmanız gerekir. Kalça banyosu alt karın için kuvvet ilacı gibidir. Yumurtalıkların normal fonksiyonlarını yerine getirmesini düzenli menstrüasyon olmasını sağlar.

Doğal tedaviye göre, menopozun sıcak basması, çarpıntı, endişe, depresyon, ruhsal çöküntü, uykusuzluk, cinsel istek azalması ve gece terlemesi gibi sorunları sinir sisteminin yıpranmasından kaynaklanır. Sinir sistemindeki problemleri azaltmak için aşağıdaki seçenekler önerilir.

Soğuk Bel Kemiği Banyosu: Bel kemiği banyosu için, soğuk suyun sadece omurgaya değmesini sağlayan özel bir tüp kullanılır. Soğuk bel kemiği banyosu sinirlerdeki yıpranmaya iyi gelir. Belirtiler azalana kadar soğuk bel kemiği banyosunu günde iki kez 20-30 dakika süreyle uygulamanız gerekir.

Bel kemiği tüpü bulamazsanız uzun bir havlu kullanabilirsiniz. Havluyu uzunlamasına kıvırın ve soğuk suya batırın. Karnınızın üzerine uzanın ve havluyu bel kemiğinize uygulayın. Soğuk bel kemiği banyosunun bir başka uygulama şekli; bir tabureye oturup bir musluğa takılan hortum yardımıyla soğuk su akıtmaktır. Suyu vücudunuzun diğer bölgelerine değdirmeyin.

Yağ Masajı: Tüm vücudunuza yağ sürerek ovalayın. Bu masaj menopozdan kaynaklanan sorunların şiddetini azaltmaya yarar.

Islak Korse: Bu korse yatarken uygulanmalıdır. Bu korseyi giymek için 2 tane pamuklu iç çamaşırı giymelisiniz. Birinci iç çamaşırını soğuk suyla ıslatın. Fazla suyu almak için sıkın ve çıplak vücudunuza giyin. İkinci kuru çamaşırı ıslak olanın üzerine giyin. Daha sonra normal pijamanızı giyin ve uyuyun. Islak korseyi tüm gece çıkarmayın. Islak korse rahim kaslarını güçlendirir ve fazla kanamayı kontrol etmeye yarar.

Güneş Banyosu: Doğal tedavi kemik yoğunluğundaki azalmayı önlemek için sabah 9’dan önce ya da akşamüstü 4’ten sonra her gün 20 dakika güneş banyosu önerilir. Güneş ışığı vücudunuzun kalsiyum metabozliması için gerekli olan D vitaminini cilt tarafından emilimine yardım eder.

28 Ağustos 2010 Cumartesi

Ac Dersen Acarim Sacmaligi

Acun Ilıcalı’nın sunduğu Var mısın Yok musun yarışmasında sinerji yakalanmış durumda. Fakat son derece saçma bulduğum diyaloglar var.







-Canım seni çok seviyorum biliyorsun

-Seni etkilemek istemiyorum

-Mavi/kırmızı hissediyorum ama AÇ DERSEN AÇARIM.

Bu nedir? Aç dersen açarım demek “Söyleyecek lafım yok, ben de herkes gibi saçmalıyorum. Bir an önce karar ver” demektir. Bunu söylemeleri çok manasız. Sanki aç denilince açmama özgürlüğüne sahipmiş gibi konuşulan saçma söz. Artık bu sıkıcı repliklerden kurtulmalılar.

Ayrıca şu an 29 Ağustos saat 22.27 Mehtap yarışıyor. İşitme engelli olan Mehtap bütün işitme engellilerine örnek olmuş durumda. 500 bin alacakmış gibi ilerliyor. Program bitiminde göreceğiz..

Tecvitli Kur'an Ogreniyorum

Kur'an okumayı ben de bu programı kullanarak öğrendim.


Program açıklaması:

Güzel ve doğru bir şekilde Kur'an okumak, her müslümanın arzusudur. Yüce Kitabımızı kuralına uygun bir biçimde okumak, dinin direği olan namazı dosdoğru kılabilmenin de şartlarından biridir. Fakat çoğumuz, o veya bu sebepten gerekli eğitimi alamadığımızdan, bu konudaki eksiklerimizle yaşar dururuz.

"Kur'an Öğreniyorum" programını, bu eksiğimizi kapatmak için bize yardımcı olsun diye hazırladık. Aslında bizim yaptığımız, Sayın Hüseyin Kutlu'nun hazırladığı ve Merhum Hafız İsmail Biçer'in okuduğu, kasetle Kur'an öğrenme setini bir bilgisayar programı haline getirmekten başka birşey değil. Dileğimiz, Yüce Kitabımızı okuyan dil sayısının artması ve gönüllerimizdeki pasın silinmesi.
Özellikleri

Bu programla öğretmene ihiyaç duymadan, kendi kendinize tecvidli Kur'an okumasını kolayca öğrenebilirsiniz.

Benzer Küme Tekniği : 28 Kur'an harfini 90 şekle çıkartan, başta, ortada, sonda yazılış metodu yanlıştır. Bunun yerine Kur'an yazısının ana husûsiyetlerini dikkate alan benzer küme tekniği kullanılarak 29 harf 15 şekilde öğretilmektedir.

Tecvid: Harflerin mahreçlerine ve kurallara uymak sûretiyle güzel Kur'an okumayı sağlayan ilme Tecvid denir. Programda tecvid tatbikatı dualar ve sureler üzerinde yapılmaktadır. Bu set ile daha başlangıç seviyesinde tecvidli okuyuş öğrenilmektedir. (Tecvidsiz öğretim yöntemi daha sonra öğrenilmesini güçleştirdiğinden kullanılmamıştır.)

Çalışma Süresi: Tavsiye edilen çalışma süresi 32 saattir. Günde 1 saat çalışarak 32 günde Kur'an okumasını tecvidli olarak öğrenebilirsiniz. Günde 2 saat çalışarak bu süre 15 güne indirilebilir.

Denenmiş Bir Sistem: 30 yıllık tecrübesi ile muhterem hocamız Hüseyin Kutlu tarafından hazırlanan bu program bir yıl farklı eğitim gruplarında denendikten sonra ilk kez 1998'de basılmıştır. O zamandan beri geçen sürede on binlerce kişiye Kur'an-ı Kerim öğreterek başarısını ispatlamıştır.

İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN

27 Ağustos 2010 Cuma

Var mısın, Yok musun Tugce Suzan Gunusen Ne Kadar Kazandi?

Var mısın Yok musun yarışmasında son dörde iki kırmızıyla giren Tuğçe Suzan Günüşen, Hamdi Beyin 91 bin liralık teklifini kabul etti ve son ikiye kalanlar stüdyodaki herkesi gözyaşlarına boğdu. Eğer devam etseydi son ikiye iki 500 binle girecekti.

Otizm Ancak Bu Kadar Güzel Anlatılır İzle


Facebookta gezinirken izledim. Gerçekten izlenilesi bir video.
Bilmeyenler için Otizm Nedir?

30 Günde Bloğunuzu Baştan Yaratın Kampanyası Kitapçığı

Mert Erkal'ın blogundaki 30 Günde Bloğunuzu Baştan Yaratın Kampanyası Kitapçığını indiremeyenler için link vermek istiyorum. Çünkü blogundaki link ölmüş. Buraya tıklayın.

26 Ağustos 2010 Perşembe

GÖZ PROTEZİ

Doğuştan gelen bir özür veya sonradan meydana gelen kazalarda gözün işlevsiz hale gelmesi ve kaybı sonucunda yapılan görmeye yardımcı olmaksızın sadece estetik olması amacıyla yapılan protezlerdir.
1) Konjenıtal Defekt : Vücutta doğuştan ortaya çıkan anormal ve eksik oluşumlardır.


2) Kazanılmış Defekt : Sonradan meydana gelen madde kayıplarıdır.


Göz içine konan bilye çeşitli malzemelerden üretilebilir. Bu malzemeler arasında akrilik, silikon ve poröz maddeler (hidroksiapetit, poroz polietilen) yer alır.
Hafif olduğu ve içine damar ve doku gelişimi mümkün olduğu için poröz malzemeler günümüzde en çok tercih edilen malzemelerdir. Hafif olmaları yıllar içinde yanağa doğru çökmeyi önler. İçlerine damar ve doku yürümesine izin vermeleri ise, daha iyi bir protez hareketi sağlar.
Göz protezleri kimi durumlarda da göz alınmadan uygulanır. Normalden küçük olan (fitizik) gözlerde, protez kişinin kendi gözünün üstüne yerleştirilebilir. Bu uygulama yapıldığında, kullanılan göz protezine skleral kabuk adı verilir.


Çocuklarda göz yokluğunda, protez kullanımı özellikle önemlidir. Çünkü protez takılmazsa yüz kemikleri, göz olmayan tarafta küçük kalır. Çocuklarda göz protezi her yıl büyütülür.









BİREYSEL GÖZ PROTEZİNİN DİĞER GÖZ PROTEZLERİNE GÖRE AVANTAJLARI
Hazır olarak piyasaya sürülen göz protezlerine göre dijital görüntüleme yöntemi kullanıldığı için sağlam gözünün gerek büyüklüğü gerek ise göz rengi birebir olarak göz protezine aktarılır ve böylelikle daha doğal, daha simetrik ve daha estetik bir göz protezi hazırlanır. Ayrıca göz kapağı kaslarının çökmesine engel olur.


Hazır göz protezi, bireysel olarak hazırlanmadığı için simetrik göze göre renk ve büyüklük bakımından belirgin farklılık gösterir.
Sağdaki resimde bireysel göz protezinin göz yuvasındaki görüntüsü bulunmaktadır.




Göz Protezlerinin Doğurabileceği Problemler
  1. Gözde kaşıntı ve sümüksü kıvamda salgı
  2. Göz kapaklarında şekil bozuklukları
Protezi taşıyan yatağın yanağa doğru kayması


Protez kullanımında dikkat edilmesi gerekenler


  1. Gece uyurken protez çıkarılmamalıdır, Bu sayede protezin yerleştiği yatak daralmaz ve ayrıca daha az göz akıntısı olur.
  2. Sabahları kirpik dipleri bebe şampuanı ile köpürterek yıkanmalı, bol ılık suyla durulanmalıdır
  3. Protez göz üstüne gün içinde bol bol (örneğin günde 5 kez) suni gözyaşı damlatılmalıdır.

Yumuşak Doku Romatizmaları

Romatizmal hastalıkların %60’ını yumuşak doku romatizmaları oluşturmaktadır.


Yumuşak doku romatizmaları tutulan yumuşak doku türüne ve ağrının bulunduğu bölgeye göre değişiklik göstermektedir.

Belli bir bölgede bulunan yumuşak doku romatizmaları:

1. Tendon hastalıkları

2. Tendon yapışma yeri hastalıkları

3. Bursa hastalıkları

4. Fasta hastalıkları

5. Periferik sinir hastalıkları

Yaygın ağrı ile karakterize yumuşak doku romatizmaları

1. Fibromiyalji Sendromu

2. Miyofasyal Ağrı Sendromu

3. Kronik Yorgunluk Sendromu

4. Polimiyalji Romatika

Sadece Referandum.

Referanduma 17 gün kaldı. Kararını verenler çoğunlukta esasen. Fakat kararını veremeyenler, verdiği halde hala kafası karışık olanlar vardır mutlaka. Bunun yanında 12 Eylül 2010 günü yapılacak olan referandumu hala anlayamayanlar da var.


Öncelikle belirtmeliyim ki CHP veya AKP yanlısı ya da karşıtı değilim. Siyasettir, kendimi fazla kaptırmam. Temiz olan var mıdır aralarında? Hiç sanmıyorum ve inanmıyorum olduğuna!

Peki, bilmeyenler için Bknz: Referandum Nedir?
Türkiye referandumda ne söylüyor? İl il referandum anketi için tıklayın.

Referandumu bilmeyenlerin en büyük yanılgısı olduğunu düşünüyorum. “Eğer Evet dersem AKP kazanacak, Hayır dersem CHP ve türevleri kazanacak, boykot edersem BDP kazanacak vs” düşüncesidir. Bunun sebebi de genel seçim havası yaratanlarda! Bu havayı yaratarak insanlardan oy çalmaya çalışmanın anlamı yok. Bunun adı halkı kandırmaktır, yalancılıktır. Halk oylamasına verilmiş bir konuya evet diyen “Bu sebeplerden evet diyorum” der ve çekilir. Sokaklara dökülüp insanlara yağcılık yaparak, yaz ortasında kömür dağıtarak, göstermelik işlerle göz boyamaya çalışarak oy istemez! Durum hayır diyenler için de bu şekilde olmalıdır.

Objektif olmalıyız. Bu değişimler bizi iyi yönde mi etkileyecek, kötü yönde mi? Bunları düşünmeliyiz.

AKP mi kazanacak CHP mi meselesi değil. Ciddi bir kararda söz sahibiyiz. Mantıklı davranmalı ve araştırmalıyız. Hem muhalefeti dinlemeliyiz hem de iktidarı. At gözlüğümüzü çıkaralım ve okumaya başlayalım.


Neden Evet?
Neden Hayır?
 
Ve son olarak referandumda hangi parti hangi oyu kullanacak?
 
Adalet ve Kalkınma Partisi: EVET

Cumhuriyet Halk Partisi: HAYIR
Milliyetçi Hareket Partisi: HAYIR
Demokrat parti: HAYIR
Türkiye Sosyalist İşçi Partisi: HAYIR
Büyük Birlik Partisi: EVET
Liberal Demokrat Parti: HAYIR
Emek Partisi: HAYIR
Özgürlük ve Dayanışma Partisi: HAYIR
Devrimci Sosyalist İşçi Partisi: EVET
Saadet Partisi: EVET
Türkiye Komünist Partisi: HAYIR
Sosyalist Demokrasi Partisi: BOYKOT
Ay yıldız Partisi: HAYIR
Emekçi Hareket Partisi: BOYKOT
Halkın Kurtuluş Partisi: HAYIR
İşçi Kardeşliği Partisi: HAYIR
Türkiye Müdafaa-i Hukuk Partisi: HAYIR
Katılımcı Demokrasi Partisi: EVET
Hak ve Eşitlik Partisi: HAYIR
Barış ve Demokrasi Partisi: BOYKOT
İşçilerin Sosyalist Partisi: HAYIR
Hak ve Hakikat Partisi: EVET
Yeni Parti: HAYIR
Türkiye Partisi: EVET
Büyük Anavatan Partisi: EVET
Ulusal Parti: HAYIR
Ezilenlerin Sosyalist Partisi: BOYKOT
Sosyalist Parti: HAYIR
Demokratik Sol Parti: HAYIR
İşçi Partisi: HAYIR
Vatanseverler Partisi: HAYIR
Yurt Partisi: HAYIR
Odatv.com

25 Ağustos 2010 Çarşamba

Bir Yazı Yazın Size Kim Olduğunuzu Söyleyeyim! (TEST)

Grafoloji, yazıbilimi demektir. Bu bilim ışığında kişinin yazısı analiz edilerek yaşamına ve kişiliğine dair çıkarımlar yapılabilmektedir. Biz de bu bilimin ışığında hazırlanmış bir testle, kişiliğimizin yazıya yansıması ne şekildeymiş bir görelim istedik. Aşağıdaki sorulara vereceğimiz cevapların yorumlarıyla kişiliğimizi bir de yazılarımızdan öğrenmeye ne dersiniz?


El yazınızın kişiliğiniz hakkında ne söylediğini bilmek istiyorsanız elinize bir kağıt ve kalem alarak buyurun testi çözmeye…





1.Yazı yazarken harflerinizin eğimi ne tarafadır?

a)Geriye

b)Düz?

c)İleriye?



2.Harfleri nasıl yazarsınız?

a)Tamamen bitişik

b)Harflere göre değişmekle beraber kısmen birleşik

c)Baskıdan çıkmış yazı gibi tamamen ayrı



3.Kelimeler arasında ne kadar boşluk bırakırsınız?

a)Geniş

b)Dar

c)Hiç boşluk olmaz kalemi kâğıttan kaldırmaksızın yazarım



4.Satır aralarınız birbirine ne kadar yakındır?

a)Epey aralık var

b)Kelimeler birbirine değmeyecek kadar

c)Aşağı ve yukarı uzanan harfler (y ve g ya da h ve t gibi) birbirine değmeyecek kadar yakın



5.Hangi renk yazan kalemi çoğunlukla tercih edersiniz?

a)Mavi-siyah

b)Kırmızı

c)Açık mavi



6.Baş harflerin genişliği ne kadardır?

a)Diğerlerinden daha geniş

b)Diğeriyle eşit genişlikte

c)Diğerlerinden küçük



7.t harfini nasıl yazıyorsunuz? (t harfini kesen çizgi açısından)

a)t’yi kesen çizgi t harfinin ana gövdesinin soluna doğru

b)t’yi kesen çizgi t’yi tam ortadan kesiyor

c)t harfinin gövdesinin sağına doğru oluyor



8.Çizgisiz bir sayfada yazıyorsanız yazınız ne tarafa doğru kayar?

a)Yukarı doğru

b)Düz bir şekilde yazarım, yazım aşağı yukarı yamuk gitmez

c)Aşağı doğru



9.Satır aralarında en çok boşluk oluşturan harf hangisidir?

a)(t ve h) gibi yukarı uzayan harfler

b)(a ve e ve n) gibi aynı düzlemdeki harfler

c)(j ve y ve g) gibi aşağı uzayan harfler



10.Yazınızın nasıl bir karakteri var?

a)Gayet ince ve bastırmadan yazarım

b)Kalın fakat düzgün yazarım

c)Bastırarak yazarım



Cevaplarınızı aşağıdaki analizle karşılaştırın!





Yukarıdaki testte hangi şıkkı işaretlediyseniz aşağıda o şıkkın yorumunu bulabilirsiniz. Örn: Eğer testte 1. soruda a) şıkkını işaretlediyseniz, yorumlarda da 1. cevabın a) şıkkını okumalısınız.



1.a)Yazılarınızın geriye doğru olması duygularınızı belli etmekten kaçındığınızı, kararsız ve utangaç olduğunuzu gösterir.

b)Düz; yazılarınızı sağa sola meylettirmeksizin yazıyorsanız iletişim ihtiyacı içindesiniz demektir.

c)Yazılarınızı ileriye doğru eğimli yazıyor olmanız sessiz-sakin, oto kontrol mekanizması güçlü biri olduğunuzu gösterir.



2.a)Harflerinizi bitişik yazıyor olmanız sosyal, insanlarla bir arada olmaktan ve konuşmaktan hoşlanan biri olduğunuzu gösterir.

b)Karşı cinsle iletişime geçme konusunda çekingen ve sorun yaşayan biri olduğunuzu gösterir.

c)Bir işe başlamadan evvel uzun uzun düşünen, zeki ve titiz biri olduğunuzu gösterir.



3.a)Çekingen, utangaç, temkinli ve düşünceli olduğunuzu gösterir.

b)Konuşkan, rahat ve hatta her şeye burnunu sokan biri olduğunuzu gösterir.

c)Çekingen olmadığınızı, özgüvenli ve macera düşkünü olduğunuzu gösterir.



4.a)İzole, bağımsız bir hayatınız olduğunu, çekingen ve hatta antisosyal kişilik yapısına sahip olduğunuzu gösterir.

b)Masraflı ve konuşkan biri olduğunuzu gösterir.

c)Planlı programlı hareket eden biri olduğunuzu gösterir.



5.a)Rasyonel, muhafazakâr ve gelenek-göreneklere bağlı biri olduğunuzu gösterir.

b)Maddeden çok ruha önem verirsiniz, dindar ve diğer kişilerin problemlerini anlama kapasiteniz oldukça gelişmiş.

c)Güçlü, hayat dolu, enerjik, şefkatli, hareketten hoşlanan ve kişiliği oturmuş birisiniz.



6.a)Kendinizden bahsetmeyi seviyor olduğunuzu ve diğerlerinin sizin neler yaptığınız üzerine düşünmelerini istiyor olduğunuzu gösterir.

b) Depresif moda, hayattan zevk almayan ve öz saygısı olmayan biri olduğunuzu gösterir.

c)Uyumlu, dengeli ve hayatından memnun biri olduğunuzu gösterir.



7.a)Titiz, oldukça dikkatli ve şüpheci olduğunuzu gösterir.

b)Çok da yaratıcı bir yapınız olmamasıyla birlikte yönetim konusunda sorumluluk alabilecek bir yapıda olduğunuzu gösterir.

c) Güvenilir, birisiniz. Dürüst bir işçi olabilmeniz yanı sıra son derece Başarılı bir lider olabileceğinizi gösterir.



8.a)Enerjik, iyimser ve ne istediğini bilen biri olduğunuzu gösterir.

b)Yorgun, bitkin ve psikolojik açıdan iyi olmadığınızı ve acı çektiğinizi gösterir.

c)Sadık, azimli ve muhtemelen soğuk bir yapınız olduğunu gösterir.



9.a)İdealist, hırslı ve sezgileri güçlü biri olduğunuzu gösterir.

b)Cinsel hazza düşkün, materyalist ve abartarak konuşmaya eğilimli biri olduğunuzu gösterir.

c) Şişkin bir egonuzun ve emretmeyi seven bir yapınız olduğunu gösterir.



10.a)Hassas, kibar ve maneviyatlısınız. Ayrıca ciddi birisiniz.

b) Sert, inatçı bununla birlikte güçlü bir yapınız olduğunu gösterir.

c)Esnekliği olan enerjik birisiniz, hayat ne getirirse getirsin kolayca adapte olabilirsiniz.


ALINTIDIR.

24 Ağustos 2010 Salı

Siten Kaçıncı Sırada

Her webmaster sitesinin arama motorlarında kaçıncı sırada olduğunu merak eder. En önce olmak hit demektir. Bu yüzden başlık yazıp tek tek sayfa aramak zorunda değilsiniz. Sitenizin kaçıncı sırada olduğunu öğrenmek için buraya tıklayın. Site adresinizi ve anahtar kelimeyi girdikten sonra kaçıncı sırada olduğunuz çıkmakta.

Çiftçi Kredisi

Ziraat bankasının tarımsal işletme kredisini talep eden çiftçilere daha hızlı hizmet için üretime endeksli maksimum 30.000 TL limitli, 18 aya vara vade fırsatı, kefalet değerliliği olan kullandırılabilen işletme kredileridir.







Bakınız:  Tarım Kredileri

KALÇA VE DİZ PROTEZİLERİ

Kalça Protezi Nedir?

Kalça protezi, hastalanmış kalça ekleminin yapay olan yedeği ile değiştirilmesidir.







Kalça protezinin uygulanma nedenleri nelerdir?

Kalça eklemindeki kıkırdak dokusunun azaldığı artroz,


Osteonekroz (kemik dokusunun ölmesi),

Avasküler nekroz,

Kalça kırıkları gibi durumlarda endoprotez uygulaması gerekir.
Yaş (65 yaş üstü), beslenme, alkol ve sigara tüketimi, genetik yatkınlık gibi faktörler kalça kemiğinin zayıflamasına, deforme olmasına ve kırılmasına neden olan durumlardır.


Protezin ömründe yaş, cinsiyet, ağırlık ve hareket seviyesi belirleyicidir



Kalça Protezi Hangi Materyallerden Yapılır?
Genellikle metaller, plastik (polietilen) veseramik kullanılır.
 Birbirine aralıksız temas eden eklem yüzeyleri seramik bir baş ile polietilen veya seramikten yapılmış yuva içine konulan parça içinde hareket eder veya baş kısım metal veya polietilenden yapılmış yuva içine konulan parça içinde hareket eder.
Bütün bu materyaller
dokulara maksimum uyum sağlar.

Yapay kalça ekleminin ana iki tipi vardır:

  • Sementli (Çimentolu) Protez

  • Sementsiz (Çimentosuz) Protez

VE AMELİYAT SONRASI..


Diz Protezi Nedir?
Diz protezi, aşınmış olan eklem yüzlerinin, metal ve polietilenden imal edilen, ağrısız eklem hareketi için tasarlanmış yapay bir eklemdir.


Diz protezi hangi durumlarda uygundur?

İstirahat, ilaçlar, fizik tedavi yöntemleri, baston kullanımı ve eklem içi enjeksiyonlar gibi tedavi yöntemleri uygulanmış olmasına rağmen diz ağrıları kontrol edilemeyen, yürüme, merdiven çıkma gibi günlük yaşam aktiviteleri ileri derecede kısıtlanmış ve eklem kıkırdağında ileri harabiyet olan hastalarda total diz protezi

uygundur.Hastanın 60-80 yaşları arasında olması tercih edilir, ancak romatoid artrit ve osteonekroz gibi bazı özel durumlarda daha erken yaşlarda da protez yapılabilir.

Diz protezi nasıl uygulanır ?

Eklemi oluşturan üç kemiğin (femur, tibia ve patella) birbirlerine temas eden yüzlerindeki aşınmış kıkırdak dokusu, ince bir kemik tabakası ile birlikte kesilerek çıkartılır.

Uygun boyutlarda seçilen protez parçaları, kemik çimentosu olan ve polimetil metakrilat adı verilen dolgu maddesi kullanılarak, hazırlanan kemik yüzeylere tutturulur.

21 Ağustos 2010 Cumartesi

99 Soruda Efendimiz

Hz. Peygamber Spor Yapmış mıdır?
Örnek İnsan (Aleyhi Ekmelü’t Tehaya) elbette spor yapmıştır. Kendisi değişik sporları yaptığı gibi ümmetine de tavsiye etmiş, sağlam ve sağlıklı müminin Cenâb- Hakk’a zayıf ve çelimsiz olandan daha sevimli olduğunu belirtmiştir. Küçüklüğünde dayısını ziyarete gittiğinde Medine’de yüzmeyi öğrenmiş, bunu daha sonraları da ashabına anlatmıştır. Koşma, atıcılık, okçuluk, kılıç, ve mızrak oyunları, binicilik, güreş ve yürüyüş gibi o günün yaygın sporları, Resûlullah’ın (sallallahu aleyhi ve selem) bizzat taptığı hem de tavsiye ettiği sporlardır.

Peygamberimiz rüya tabir etmiş midir?

Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve selem) rüyayı peygamberliğin kırk altı parçasından bir parça olarak değerlendirmiştir. Hatta nübüvvetinin başlangıcında gördüğü rüyalar sabah aydınlığındaki netlik gibi ortaya çıkıyordu. Rüyaları, bir müjde olarak kabul ediyor, yorumlanması konusunda ashabına bazı ölçüler veriyordu. Hatta sabah namazından sonra ashabına dönerek: “Bu gece müjdeleyici bir rüya gören var mı?” diye sorardı. Şayet rüya gören birisi varsa onu dinler, ashabın duyacağı şekilde yorumlardı. Bazen de herhangi bir rüya anlatıldığında Hz. Ebubekir Efendimiz müsaade isteyerek onu tabir ederdi. Resûlullah (Aleyhi Ekmelü’t Tehaya) kötü rüyaların anlatılmamasını tavsiye eder, yorumcuların da art niyetli olmayan salih kişiler olmasına işaret ederdi. Peygamberimiz yapmış olduğu rüya tabirleriyle bir hayli örnek vardır. Merak edenler hadis kitaplarının rüya tabirleri bölümüne müracaat edebilirler.

99 Soruda Efendimiz kitabından alıntı yapılmıştır. Okunulası bir kitaptır.
Kitaptan bazı sorular:

Efendimiz peygamber olmadan önce nasıl ibadet ediyordu?
Efendimiz cinlerin de peygamberi midir?
İslâm’da okuma-yazmaya önem verildiği hâlde Hz. Peygamber’in ümmi olmasının hikmeti nedir?
Resûlullah’ın geçmiş ve gelecek günahlardan affı ne demektir?
Efendimiz’e Makâm-ı Mahmûd’un verildiğinden bahsediliyor. Makâm-ı Mahmûd ne demektir?
Peygamberimiz bir gününü nasıl geçirirdi?
Allah Resûlü’nün giyim tarzı nasıldı?
Hz. Peygamber şaka yapar mıydı?
Resûlullah’ın evindeki eşyalar nelerdi?
Ehl-i Beyt ne demektir?
Peygamber Efendimiz’in kaç çocuğu vardı?
Peygamber Efendimiz son günlerini nasıl geçirmiştir?

Kitabı satın almak için tıklayın.

19 Ağustos 2010 Perşembe

Seyyah Olup Şu Alemi Gezerim..

Eskişehirden ayrılırken..(Çarşı)
Trenle İstanbul'a dönerken..(Kocaeli yakınları)
Veee Haydarpaşadan bir görünüm..



Vapurda rüzgar tokatı yerken:)




Sahilden gelen balık ekmek kokusu ve coşkusu..



O adamın yerinde olmak isterdim:)
10 dakika baktıktan sonra hipnoz etkisi yaratan dalgalar..


Bu resmi bilmeyen var mı?

Köprü altında olmak..

İstanbul hiç de çirkin değil..


Dinginliği hissetmek..